Isırgan soğuk çatlayan ellerini yaladıkça, arkana bakıp, uluyarak sana doğru koşuşturan kurt sürüleri arıyorsun. Çocukluğunun hayalleri arasına sakladığı bir dağ başı yolu. İnce ve ulaşılması zor tepeler. Çorak, ağaçsız, madensi ve ıssız.
Yağıyor kar. Hep de ıssız yollarda tipiye çevirerek. Otobüsün içi hep soğuk. Ellerim hep üşüyor. Bir de ayaklarım. Bir de burnumun ucu. Ne yaparsam yapayım, ısıtamıyorum.
Bu karda, bu tipide inip yürümek mümkün olsa, kardeşimle ben el ele tutuşup yürüyüversek, daha çabuk ulaşacağız Diyarbakır’a. Hatta bir kızağımız olsa daha da eğlenceli geçecek yolculuk.