şiir

şaka gibi yaşamak - baran esmer

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 23:48 tarihinde gönderildi

sabah şakaya gelmezdi o vakitler
gecenin yangın yerinde
elzem günahların hesabını vermek
tanrının yokluğunu
vicdana terk etmek olmazdı

aradığım sayfalarda dirilip
nesnelerin kılçıklarını sıyırıp
ısırana kadar etimi
tanrı şakaya gelmezdi
şafağın bağışlayıcısı

umut öylece ciddiydi
kaşlarını çattı, korktum
çağırdım birilerini umutsuzca
dua ettim birilerine
şafak arandım kayboldum
şarap şakaya gelmezdi
kanımın elçisi

gülmeye gelmezdi hayat
ortalıkta bıraktığımız çöpleri
gri çocuklara toplatmak

[isimsiz] - nuray çınar

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 23:44 tarihinde gönderildi

kapsülünden fırladı gece
sarnıçlar dedikodusunda günün
seyir defteri son sayfaya kampana çalıyor
bir adam zerdüşt’ü selamlıyor
kentin
başka bir köşesinde
kendi renginde gecenin bedeni kadın
biraz tanıdık
sarhoşun biri çay ısmarlıyor
demlenmiş alkolüne arkadaş
acı fren sesinde sabitleşiyor
moruna çatlıyor çekirdek
cenin düştü
kent ağırlaştı
son fotoğraf gülümsüyor!

çeviri şiir: philip hackett - nice damar

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 12:22 tarihinde gönderildi

Philip, Boston’daki lise günlerinden beri şiir yazmış ve yayımlamıştır. Şiirleri Arapça, Çince ve Japonca da dahil çeşitli dillere çevrilmiş, ABD ve denizaşırı ülkelerdeki sayısız dergide, gazetede ve öteki süreli yayınlarda çokça yayımlanmıştır. Şair olmasına ek olarak, şair arkadaşlarının ve onların ürünlerinin tanıtımını yapmaktadır. Bunları başlıca, yaptığı yerel, ulusal ve uluslararası okuma serileriyle gerçekleştirmektedir.

hüzün kuşatmaları - ibrahim berber

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 11:55 tarihinde gönderildi

Ben, hep hüzün yüklü şiirler yazdım
Çok acı çektiğim için ayrılıklardan
Geçen mevsimler ve seneler gibi
Gidenler bir daha dönmedi geri
Öylesine mahzun yüzüstü kaldım
Mahur şarkılarda kanadı yaram
Her Allah’ın günü, bakmaktan bıktım
Sonsuza uzanan, ıssız yollara
En son yoldaş oldum, bahtımca kara
Geceyi kuşlardan, daha çok sevdim…

Ben, hep hüzün yüklü şiirler yazdım
Artık bıktığım için ayrılıklardan
Gözleri sürmeli ceylanlarıma
İz, geçit vermeyen dağlara küstüm
Bağlarım bozuldu, fırtınalardan

o'ymuş adına aşk denen - tekin gönenç

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 11:54 tarihinde gönderildi

benim bir yalnızlıktan ötekine
sonu gelmez sokaklar döşediğim günler
meğer o’ymuş
ürkek adımlarıyla ardımdan gelen

geçip karşısına içimdeki çocuğun
olur olmaz masallar söylerken
bilsem
ne olur beni de yangınına ekle
der miydim hiç

mırıltılarla tırmanırken gecelerime
nasıl da anlamamışım
o’ymuş adına aşk denen

biz şimdi onunla
devrildi devrilecek bir ağacın
nice ölümlere aday
iki dalıyız

artık kimseler sokulamıyor yanımıza
pür telaş bir çocuk sesinden
ve şiirden başka

gitmek zamanı - özgün ulusoy

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 11:51 tarihinde gönderildi

İçimde köprüler yandı kimse bilmedi
Aklımdan neler geçti, tuttum kendimi
Koca bir fırtınaydı, geç kalmıştı,
Ne ateşler kaldı bende köprüler tutuşturacak
Ne aklım, bir görüp bin rüyaya dalacak

Çağıran bir deniz kızı gibi yolculuklara
Bu şarkı kimden kaldı dudaklarıma
Neden öptü bilmem durduk yere beni
Güzel gözlü bu rüzgâr, bu açık mavi?

Kara asfaltı sırtlayıp kaçırmalı buralardan
Çıplak çocuklar küsmeden yağan yağmurlara
Ve henüz hiç köprü yokken yanmaya,
Bir çığlık gibi dağılarak gitmeli buralardan.

aranıyor - cankız onur

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 11:47 tarihinde gönderildi

İnsanlar arıyorum,
dolunay karanlığında ışıldak!
çözülüyorum…
insanlar arıyorum,
yakınları arıyorum!
uzaklara yarenler arıyorum…
düşler arıyorum,
görünenlerden geçtim,
arananlara gark,
düş(kün)üm
düş(üş)ler arıyorum…
soluk benci(l)lik
geniş dövmeli gövdelere hapis,
kapılar arıyorum
kulpsuz!
ses makamında şarkılar söyleyenler var
ben
ARANIYORUM!
hiç bitmeyen öyküler biliyorum…
bu öykülere
başlangıçlar arıyorum;
telaşsız,
tenha,
tedarikli,
kesinlikle tebaasız!
kalıyorum…
saat zembereğinde