çapraz ateş - tekin gönenç
bakma sen
serseri bir kurşundur
adres sormaz o
savaşlar sustuğunda
fısıldaşır durur
yanık sesli türkülerle
- çapraz ateş - tekin gönenç hakkında Devamını oku
- Yorum yazmak için giriş yapın ya da kayıt olun
bakma sen
serseri bir kurşundur
adres sormaz o
savaşlar sustuğunda
fısıldaşır durur
yanık sesli türkülerle
sonra gittin sen
kendi acılarına dilsiz
yarısı küskün bahçelerde güldüğünün
yarısı sürgünlerde
ışıklar içinde binlerce ada
kulaç kulaç sokulurken denizlerine doğru
aldırmadın gittin
yaralı dağlara gömdün yanılgılarını da
tek bir kurşunla yanı başında vurulan
o can arkadaşın gibi
şimdi açılan her mektubunda
sonu gelmez postal sesleri
ve yırtık asker türküleri
sen de öğrendin sonunda
açlığımız da bizim
umulmadık namluların ucundadır
tokluğumuz kadar
benim bir yalnızlıktan ötekine
sonu gelmez sokaklar döşediğim günler
meğer o’ymuş
ürkek adımlarıyla ardımdan gelen
geçip karşısına içimdeki çocuğun
olur olmaz masallar söylerken
bilsem
ne olur beni de yangınına ekle
der miydim hiç
mırıltılarla tırmanırken gecelerime
nasıl da anlamamışım
o’ymuş adına aşk denen
biz şimdi onunla
devrildi devrilecek bir ağacın
nice ölümlere aday
iki dalıyız
artık kimseler sokulamıyor yanımıza
pür telaş bir çocuk sesinden
ve şiirden başka
silme pus
ve buzul
besbelli üşüyorsun
hiç susmuyor
penguenleri
bakışlarının
ah bir dökülsen
çözülecek
sularımda düğümlerin
duyarsın
derinlerde biryerlerde
insanın insana bölünmesidir yalnızlık
in artık iklimlerime
aşksa o
hiç korkma
nasılsa konuşur
bütün dilleri
şu sen
içinde darağaçları büyüten
dayayıp camlara başını
şimdi ağlarsın
bilmez miyim
üstünde ay dolanır gecenin
az sonra sıyrılır çıkar kınından
o vurdumduymaz kent
ve içinde
seni terk eden çocuk
ardarda yangınlar başlar
içinin fırdönen aynalarında
her kareden fırlar bakışları
yumsan gözlerini o
açsan o
siz ki
yaylım ateşinden çıkmış
ne sevdalar yaşadınız
hiç de melez bir aydınlık değildi
bölüştüğünüz
bilinmezlere açılan o anafor
şimdi neden zorluyor sınırlarını
düşgücünün
şu sen
Kuzey Yıldızı: Edebiyat dergileri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Tekin Gönenç: Edebiyat dergileri son zamanlarda oldukça çoğaldı ve iyi ki de çoğaldı. Yeni dergiler aracılığıyla, amatör yazarlara ve yolun başında olan gençlere olanaklar yaratılmış oldu. Herhangi bir nedenle hakkını alamamış, belirli dergilerde yayınlanması gerekirken yayınlanmamış eserlere ve bu eserlerin yazarlarına yararları açısından, edebiyat dergilerinin çoğalmasının çok önemli bir girişim olduğunu söyleyebilirim. Bu tip yayınlarda süreklilik çok önemlidir. Ülkemiz koşullarında zor olmasına karşın dergiciliğe başlarken, derginin sürekliliğine inanmak ve devamlılığı ilke edinmek gerekiyor. Bu olmayacak bir şey değildir. Türkiye’de hep süregelen, özellikle şiir ortamında kendini gösteren bir durum da şudur: dergiler yayın hayatına başlarken bir bildirge yayınlarlar. Bu bildirgede derginin hangi amaçla yola çıktığından ve hâlen nasıl bir poetika izleyeceklerinden söz ederler. Fakat zamanla dergiyi yönetenler bazı nedenler yüzünden bildirgenin dışında kalabiliyorlar. Derginin bildirgesinde sözünü ettiği poetikanın sık sık dışına çıkması, derginin kimliğinden ödün vermektir diye düşünüyorum.
tartılır söz
terazisinde gözlerinin
ne zamandır
değiş tokuş bakışlarımız
bir kuş uçumu
gider geliriz
ben sana sen bana
o dudak senin
bu dudak benim
biz aslında
birer sustalıyızdır seninle
ha çıktı ha çıkacak
kınından
dokununca
o kuğu yağması
o görkemli panayır
başlar teninde
yorgunsam
bil ki yokluğundandır
indiğimse
kuytu sokaklarıdır
iç çekişlerinin
buyruğuna girerim
ellerini çırpan bir çocuğun
gülüşlerine eklenirim
sen yoksan