adı içinde karışık kumral bir azat ya da bir yazının sarkaç çağrışımları¹ - zeynep derya kasar
hem insan bir fıkraya daha ne kadar gülebilir?
— küçük iskender
sabah serinine toplardın saçlarını ve çamaşırlarını. mekanik sesleri boğardı köşede çoklu isimlere açılan fallar. derin yazıların mürekkeplerine batırırdı beni biri. telaşla şeytan uçurtmaları yapar, şehrin öbür yakasına kaçardın. istanbul değil ki burası; iki yakası bir araya gelmesin.
yılışık karşılaşmaların kapısı aralanır. kesik baş patlar kan sıçratmadan. boyun damarları şiş ve gözlerine çöreklenmiş bilinmezle bakar şaşı bir peri; bozumsu havalarda ayrımsanmaz. kapıları gören yerlere oturma. gözlerin yorulur. ya da gördüklerine inanma. ona biri söylesin artık «hiç kapısı yok bu evin.»