kaybettim - gökçe polatoğlu

Vedat Kamer tarafından Per, 14/09/2006 - 12:02 tarihinde gönderildi

kaybettim!
parçalaya parçalaya yitirdim bir şeyleri. ellerim kalemleri tutamıyor. eskisi gibi değil yazılarım ve eskisi gibi cesaret edemiyorum hiçbir şeye. kelimeler korkutuyor beni. eller, kollar korkutuyor. insan! insanın canlılığından korkuyorum. yazamadığım harfler var. canlı harfler… capcanlı durumlar var. kapatamadığım kapılar. kokular. okuyamadıklarım. ama onlar canlılığa hiç aldırmadan yaşayıp gidiyorlar. yitirdikleri canlıların yerine yenilerini alıyorlar. çok paralar ödüyorlar. et satın alınır sanıyorlar. küçük kediler yiyip, kayıp gidiyorlar hayatın üzerinde. acımasız olan ben miyim! nefret dolu bile değilim şimdi. canlılıklarına veriyorum yaptıkları her şeyi. kızamıyorum. kızmak bile bir canlılık belirtisi. ama ölemiyorum da. ölümsüz olmanın can sıkıntısını yaşıyorum içimde. o yüzden bu kadar dinginim. o yüzden acımıyor ellerim. her şeye yeterince vaktim var. okumaya, yazmaya ve boğazı hayran hayran seyretmeye… kimse beni dürtsün istemiyorum. tek başıma bütün canlılıkların ortasında dikilip, sürekli sigara içiyorum. vaktim çok! vaktim çok! koşuşturmuyorum. gidemiyorum. merdivenler. şiirler… zaman… zaman hangi zaman? kelimeler niye eksik? güneş neden gözümü almıyor artık benim? kelimelerin yerine kış geldi. üşümüyorum. dimdik durduğum için bu titreme! geçeceğini sanıyorum. ama hiçbir şey işe yaramıyor bazen. insanın umutlanacağı bir şeylerinin olmaması çok acı. ne acı? acı var mı ki? kelime oyunları yok artık. ömrüm yok! zaman var! tik. tak. geçip giden zaman var. sevemediğim insanlar ve canlılıkları var. uzaklarda beni bekleyen canlılar… yazdıklarımı asla önemsemeyen canlılar… gidesim yok. gitmek! gitmek! gitmelerin hepsini teğet geçiyorum küçük yol perileri dönüp duruyor etrafımda. ama gitmek yok! artık daha fazla korku yok! yaşanacak bütün karabasanlar yaşandı. kâğıtların kokuları geçti. küçük koku mutlulukları… bağlılıklarım yok artık. bütün bağları ve küçük keyifleri attım üstümden. görmüyorum. görmeyen gözlerle, görünmez kâğıtlara yazıyorum. yıldızlara bakıp asla benim içinde olamayacağım masallar yazıyorum. benim de bir masalım olsun istiyorum ama olmuyor. bu dinginliğin masalı yok çünkü. yitirdim.

bu kadar!
ötesi yok! kelimeler bitti.