suna'ya dörtlükler - osman serhat erkekli

Vedat Kamer tarafından Per, 08/02/2007 - 10:47 tarihinde gönderildi

I

Zaten olup olacağı belli:
Her aşktan
–Kütür kütür olsa da her erikten–
Bir kuru çekirdek kalır

II

Külü ezsem de
Gülü ezemem bilmelisin
Erik öpülür ancak
Ve olsa olsa ısırılır

III

Bir zamanlar alevlenmiş
Bir gül cesedi kalsın istemem bu aşktan
Anı, anılar
Bir kül kadar temiz olmalı

IV

Sen mektubundan çıkan yaprak kadar narin
–Benim dudaklarım kadar hırçın–
Çiçek tozları kadar uçucu
Bir ağaç gibi dayanıklısın

V

Kendi ateşimi Sinop’ta yanar buldum
Oynuyordu çevresinde rakkaseler
Ben kendimi
Uzaktan seyreder buldum

VI

Bir rüyayı iki kişi birden görebilir
Bu aşktır Suna
Bir uykusuzluğu iki kişi birden yaşayabilir
Bu ölümsüzlüktür Suna

VII

Ben kendi bahçemdeyim, odamda
Senin ya da ikimizin bahçesinde
Değil!
Ama sen yıldızlarımsın ağaçlarımsın benim

VIII

Geceleri Güneş nereye gider?
Sen
Nereye
Gidiyorsun?

IX

Sevgili Suna
Sen yalan söylesen de
Gönderdiğin papatyalar
Söyleyemez

X

“Kül” yasak bana “ölüm” yasak
Seninle
Ateş, aşk ateşi
Ve ölümsüzlük biraz

XII

Ada diyor ki: Sevgilinin dalgaları
Ellerimde uyusun
Ellerimde uyansın
Konuşmayı bilmesem de

XIII

Sen bağrında
Serin bir göl bırakmasan
Bu ateş serçeler
Nerde dindireceklerdi susuzluklarını

XIV

Evin içinde uçsam
Kapılara duvarlara çarparım…
Ama sen yüreğime, ruhuma
Bir pencere oldun

XV

Üç üzüm Tanrının sunağına
Suna sen bir bağsın çünkü
Tek bir tanesi benim
Ama gerisi bütün insanların

XVI

Buranın serçeleri
Daha büyük geldi bana
Çünkü
Sen ufacıktın
(Bodrum)

XVII

Yüreğimiz yarılmış
Birbirimizin yüreğinde
Ey falcı bizim falımıza
Tanrının fincanında bak

(Bodrum)