çukur* - salihaydemir

Vedat Kamer tarafından Çar, 14/02/2007 - 17:08 tarihinde gönderildi

içimden çekildi dilime vurdu sözcükler
çaldım ve büyüdüm    güneşe çekildi yüzüm
örtü oldu beden  öcüm alındı öçten
renk renk dalgalar tuttu ayaklarımı
ağulu sularla ıslandı boğazım

nereye gitti    düştü   aktı  gözyaşı

yıldızların verdiği hediyelerde buldum boşlukları
düşte kurdum düşte bozdum    taşta ve suda
gözlerim  şişkin ve gergin yellerin hırçınlığına kapılıyor
dinmez dile gelmez şarkılar var içinde
kurşun damlalar gibi   aklımdan akıyor gördüklerim

nereye gitti   düştü   aktı  akşam

rüzgâr güzel kokularla oynuyor göğsümde
ağrılar çoğalıyor bedenimde    duyduklarım
alaylı hecelerden sözcükler fısıldıyor kaldırımlara
damlardan damlara geziniyor tedirgin ay
ürkek kuşlar gibi    dudaklarım sımsıkı yapışıyor

nereye gitti   düştü   aktı  zaman

ışıklar üşüyerek yanaşıyor saatlere
bilinmeden bağışlandım bilmeden unuttum kendimi
gizli gizli emiyorum akrebin memelerinden
unuttum  yolu    unuttum yolları   incittim
bedenlerin yaşını   göz yaşıyor mu hâlâ

nereye gitti   düştü   aktı  gerçek

utandım ellerimden  ilgisiz titremelerinden
köprüler kurdum çağların dinlerine   tasalı ve sert
hep yeşil kalan  çelenkler bıraktım yataklara
renklerin arasında yürüdüm odalar yanarken
taş taşıyor ellerime yine bir el  bana kızıyor çocuklar

nereye gitti   düştü   aktı  göz

* odalar ve diller göğüsler edepsizliği     gücü korkutan
korkunç zayıflıklardır    emilme ve eritilme
ılımlı arzu senaryosu  ya da bir bağlılık senfonisidir      çukur

Yorumlar