2
Çölü gecenin serinliğine, yatağında bırakıp çıkıyoruz
Hasır şapkanın altında sol yanımda begonvil
At sırtında Musa vadisinden geçiyoruz
Diğer yanım kayalara gömülmüş kadim tarihin zamanı
Kurumuş taşın su yataklarına gezdiriyorum parmaklarımı
Uzakta Um Kasr’ın uğultusu ve kedi figürü:
Petra
Ateş ve taşın
Aşk oyunu.
Denizin ve güneşin adı taşta derin bir yara
Sen kalbimde su yüzüne çıkan ben
Tenindeki kanyondan geçerken
Musa vadisinden Gül şehrine
Seslenir tanrılar, durup
Aşkların talanına bakıyorum,
Bakıyorum her katilin bir adı olmalı, diyorum
Begonvil saçlarından sıkıca tutunur gözlerim
Gül şehrinden Musa vadisine
Kat ediyorum tenini…
İşte,
Taşların çarşısındayız yeniden
Geç kaldığımız
Fas’a İstanbul’a
Gül şehrinde su ve rüzgâr
Taşlara nakış işleyerek gitmiş
Ve sen yanımda
Terin çölde çizdiği yoldan
Petra’yı tavaf ediyoruz
Um Kasr’dan Rum vadisine
Talanı ve ayrılığı yaşayarak yeniden.
Petra 5.8.2005
- Yorum yazmak için giriş yapın ya da kayıt olun