pablo neruda - ulaş nikbay

Vedat Kamer tarafından Pa, 17/12/2006 - 17:40 tarihinde gönderildi

“Şiir ancak insana dönük olduğu zaman insanca söz olur.”

Asıl adı Neftali Ricardo Reyes olan Şili’li şair 1904 yılında doğdu. 14 yaşında hayranlık duyduğu Çek şair Jan Neruda’nın adını aldı. Bir demiryolu işçisinin oğludur. Şiir dili İspanyolcadır. 1917-1920 yılları arasında ilk şiir denemelerini yapmıştır. İlk şiir kitabı 1923 yılında yayınlamdı. Santiago Üniversitesi’nde edebiyat ve felsefe öğrenimini tamamladıktan sonra Rangun, Seylan, Singapur, Cava, Arjantin, Barselona ve Madrid’de konsolosluk görevlerinde bulundu. İspanya şairlerinin toplandıkları Cabollo Verde Por La Poesia dergisi yöneticiliğini yaptı.
İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçilerin safında yer aldı. Bu dönemde en önemli dostları Garcia Lorca ve Alberti’dir. Cumhuriyetçilerin safında yer aldığından, hükümet onu Madrid konsolosluğu görevinden aldı. Fransa’ya geçerek İspanya bombalanırken Aragon ile birlikte Yazarlar Kongresi’ni hazırladı. Şili’de Halk Cephesi iktidar olunca ülkesine döndü. Şili’ye başlayan mülteci akınını düzenlemekle görevlendirildi.
2. Dünya Savaşı başlayınca Meksika başkonsolosu oldu. 1943’te parlamentoya senatör seçildi. Arkadaşı Videla başkan oldu. Ancak onun diktatör tutumlarına karşı geldi ve ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı. Videla iktidarı bitince Şili’ye dönüşünde büyük bir halk kitlesi kendisini karşıladı. 1971 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.
Tüm dünyada şiirleri diğer dillere çevrilmiştir. Neruda ile postacı Mario Jimenez arasındaki dostluk çok ünlüdür. Bu dostluğu anlatan “Postacı” adlı film ülkemizde de gösterilmiştir. Paris büyükelçiliği sırasında postacı dostuna şunları yazmıştır: ”Denizi özlüyorum. Kuşları özlüyorum. Bana evimin seslerini gönder. Bahçeye gir ve çanları çal. İlk önce rüzgârın hareketiyle sallanan küçük çanların ince seslerini kaydet, sonra büyük çanın ipini beş altı kez çek. Kayalıklarda yürü Mario, dalgaların patlayışını kaydet.” Dostu bu isteğini yerine getirir ve sesleri kaydederek şaire gönderir.
Pinochet döneminde, “Eylül Katliamı” olarak bilinen 1973 olaylarında Neruda’nın Büyük Okyanus kıyısındaki evi basıldı. Bu sırada hasta olan Neruda’nın bir süre sonra öldüğü açıklandı.

“Ve çekip gidecekse bu can tenden
neden böyle sadık bana iskeletim?”