teninin en küçük zerresine
hayranım, bunu nasıl anlatayım?
seninle ilgili yazmaya başlayınca hep huzurdan bahsediyorum. incecik yağan yağmurdan ya da sıcacık güneşten bahsediyorum. dört mevsimin en güzel zamanları. sarı yapraklarla da güzel istanbul artık, yağan kar altında da…
ellerimden tutup beni gezdirdiğin için bütün sokaklarını seviyorum bu şehrin. bütün sokakları yazmak istiyorum.
çünkü dünyanın en huzurlu masalını yaşıyoruz. çünkü bir daha geri dönemeyeceğimizi bildiğimiz günlerle, geleceklerinden emin olduğumuz daha mavi günler iç içe. geceler ve gündüzler. ve dört mevsim. gözlerimi kapıyorum. bütün şehri böylece dolaşıyoruz. melekler şahit.
seninle ilgili yazarken hep dört mevsim giriyor yazıma. ağaçlar, sokaklar, sarı yapraklar… beraber attığımız her bir adım… istanbul…
seninle ilgili yazarken yazamadığımı fark ediyorum. bütün cümleleri kapı önünde koyup, senin olduğun o eve giriyorum. sıcacık odunları görüyorum şöminede. hiç yaşamadığım bir şeyleri yaşadığımı fark ediyorum. insan bir kere mi âşık olur ömründe? kalemi kâğıdı bırakıyorum elimden. gökyüzüne bakmaya başlıyorum. tek tek sayıyorum günleri. gülümsüyorum. gelecek bir sürü günün hayali oluyor önümde. yazamıyorum.
- Yorum yazmak için giriş yapın ya da kayıt olun