nerede olduğumun önemi yok. bazı harfleri unutabilirim, hayatımdan da çıkarabilirim. kimseyi ilgilendirmez. denizin dibine inen soda şişesi. masallar. anlamak zorunda değilsiniz beni. her zaman size seslenmiyorum. bir kızla el ele sokaklarda dolaştığım bir zaman vardı, dudaklarının kenarında kalan çikolata parçalarını ben alırdım.
soğuktu. arnavut kaldırımları. hayatıma giren şarkılar. hayatıma giren sokaklar. ellerimi gökyüzüne kaldırıyorum. masallara inanıyorum hâlâ. sadece ben. love street sayesinde. hiçbir şeyin anlamı yok. isteseniz de anlayamayacaksınız. saçlarım mosmordu o zamanlar. kafamı çevirdiğim her balkonda yangınlar çıkıyordu. bilmediğim yerlere götürüyordu beni. sadece bir cümle vardı hayatımda. şimdi geçmiş. buz gibiydi. sonra gelen hiçbir yaz ısıtamadı parmak uçlarımı belki.
çocukluğum için hiçbirinize hesap vermek zorunda değilim. başucumda kasabanın en güzel kızını okuduğu zaman için de. damarlarımızda bir votka şişesi vardı. sokaklar baş aşağıydı. ellerimizde kıpkırmızı elmalar. etekleri. eteklerimiz uçuşuyordu.
törenlere inanmıştık. ölü adamlara. mektuplara. merhabalara. sonra garip adamlar oldu, yaşayan ama yaşayamayan. başka avuçlara takıldı gözlerimiz. acıklı bir hikâye. intihar mektupları. durmadan çalan ziller. bir ucundan tutmaya çalıştım, parmaklarımdan kayıp gitti şarkılar. kesinlikle anlayamazsınız!
konuşamıyorum. anlatacak kimsem kalmadı. herkes dinledi hikâyemi. dünya ortadan ikiye ayrılmış. kendi kendime anlattığım masalların sonu gelmiyor. geceleri kendi başıma yürüyorum sokaklarda. sadece bir kız sevmiştim, adı ringa.
sonra masal sona erdi.
şimdi eteklerimiz uçuşsa? inanamam!
- Yorum yazmak için giriş yapın ya da kayıt olun