umudun öyküsü: sandviç adam - zafer yalçınpınar
Muhtar Özkaya Halk Kütüphanesi’nin kuytu sessizliğinde bitirdiği romanı raflardaki yerine geri koymak amacıyla radyatörün yanından kalktı Süleyman. Sert kış, insanın hem vücudunu hem de ruhunu donduruyordu.
Günlerdir kütüphanede roman okumaktan ve yaşlı şiirseverlerin melankolik sohbetlerini dinlemekten başka bir şey yaptığı yoktu. Edebiyat Fakültesi’nde son sınıf öğrencisi olmasına rağmen hâlâ geleceğini belirleyememiş, güzel ve tutarlı planlar yapamamıştı. Cezmi Ersöz’ün dediği gibi hayallerini yakıp evi ısıtamıyordu. Çok çabalamasına rağmen beceremiyordu hayallerini yok etmeyi. Olmuyordu. Çok küçük yaşta başlamıştı edebiyat sevdasına, yazmaya, okumaya, şiirlere, öykülere, Nâzım’a, Edip Cansever’e, Turgut Uyar’a, Oğuz Atay’a… Beceremiyordu işte. Bu büyük şehrin karmaşıklığında yaşayan insanların arasında, bir tek Süleyman vardı hayallerinden arınamayan.
- umudun öyküsü: sandviç adam - zafer yalçınpınar hakkında Devamını oku
- Yorum yazmak için giriş yapın ya da kayıt olun