“İlk söz en zor sözdür” diye başlıyor Attilla Erdemli kitabının İlk Söz’ünde. Yine burada da sözün doğruluğunu ortaya koyuyor.
Avuçlarımdaki Cennet kitabı beş denemeden oluşuyor. Bu kitaptan düzyazılar beklemeyin. Karşınıza mısralar biçiminde yazılmış metinler çıkacak. Denemeler şiir değil ama bu şekilde düşünülmüş. “Anlatıda güzellik önemlidir” diyen Erdemli’nin asıl kaygısı bilgi’de.
«Halka doğruyu söyleme iddiasında olanlar, onlara güncel başarılar sağlayacak küçük hesaplar peşinde koşarlarsa önce halkın karşısında saygınlıklarını yitirirler. Sanatçının vazgeçilmez bir tutkusu saydığım özgürlüğü, böyle küçük çeteler içinde yitirmeyi hiç anlamıyorum.» - Oğuz Atay
Sadık Güneş, Düşünen Siyaset Dergisi’nde yayımlanan «Kamusal Ağlamalar Hakkında Aydın Spekülasyonları» başlıklı yazısında şöyle diyor: «Entellektüel çevrelerin arabesk müzik konusundaki tepkilerinin poptaki yozlaşma ve bayağılaşma karşısında suskunluğa dönüşmesi örtük bir kabulün tezahürü değilse nedir?
Şiirin Yunanca karşılığı olan ‘poiesis’ yaratma anlamına gelmektedir. Öyleyse şiir eylemdir. Çünkü şair ‘verili dünya’yaSınırları çizilmiş, biçimlendirilmiş, hazır bulunmuş karşı kendi tavrını geliştirerek, yaratma eyleminin doruklarında gezinir. Şiir özünde «sokağın tavanı kadar«Mazlum Çimen’in bir dizesi özgürlüğü taşıdığından kalıplara uymaz. Şairin kalıplara uymak gibi bir sorunu da yoktur. Öyleyse şiirin tüm kalıpları, ayrımları aşan özgün bir duruşu olmalıdır.
Küçücük bir kan damlası düşünün bir mikroskobun lamında, tek gözünüzü kapayıp bakarsınız: binlerce renk, değişip duran küçük organizmalar. Her biri kendi içinde bir anlam taşır. Biri diğerine yapışıktır ve koptuğunda eski rengi değişir, başka bir şeye dönüşebilir, belki de yok olur, bilinmez!