1.
(H.V.)
Bana referans mektuplarıyla gelen
bir tanıdıktı o, uzaktan tanıdığım,
gemideki bir yolcu, yolcuyduk
aynı gemide, yüzlerden yorgun düşmüş.
Başımdan savmak istedim onu-olanaksızdı bu.
Böyle, karar verdim yanlışsız davranmaya:
ilgisiz görünmektense dost gibi davranabilirdim
yalnız sıcak kanlı karısı için,
uzun ve güzel, çiçek açan, ve güzel gözlü!
Şimdi, bu gezinin acıklı öyküsünde
anladım yanlış yaptığımı.
Yersizdi gösterdiğim yakınlık.
Onun sefil ruhu düzelmedi
dostça yaklaşımımla, o gemide,
daha beter oldu güvensizliği
kendine güvenmeyenlerin
kendi gölgeleriyle kavgalarında,
yaralanmamaları için
birileri inandırabilirmiş gibi.
Meğer hiç değişmezmiş onlar
2.
Güneş doğduktan sonra, neler gereklidir
günü güçlü tutmak için?
Öldürücü ışıklar, toprağı boydan boya geçen altın ışıklar,
dönen ateş böcekleri,
aydan damlalar, kabarcıklar, atasözleri,
zamanın geçidi üzerine
konmuş her şey: hüzünler, varlıklar,
haklarımız ve sorumluluklar;
eşit değildir hiçbir şey, gün
berrak ışığını yiyip bitirirken ve geçerken
yitirir gücünü.
Saat be saat
bir çay kaşığı asit düşer gökyüzünden,
bugün dün olurken,
yiterken bugünün gündüzü.
3.
Evet, arkadaşım, şimdi bahçenin saati
ve saati kavganın, her gün
akar zaman buraya, çiçeklerden ya da kandan:
çağımız zorladı bizi, bağladı
su yaseminine
ya da karanlık sokaklarda dökülen kana:
erdem ya da hüzün dağıttı kendini
soğuk düzlüklerde, yakan korlarda
ve yok başka çıkar yol:
bir zamanlar azizlerin çokça dolaştığı
gökyüzünün yollarını
şimdi fır dolanıyor holding uzmanları.
Çoktan ortadan kalktı atlar.
Kahramanlar, kurbağa gibi dolanıyor çevremizde
ve boş yaşamlara öncülük ediyor aynalar
çünkü her zaman, başka bir yerde şölen var,
çağrılmadığımız bir yerde
ve girmek de zor.
Bundan ötürü, bu nerdeyse son çağrı,
onuncu, coşkulu
çalışı çanımın:
bahçeye, arkadaşım, beyaz leylağa,
elma ağacına, boyun eğmez karanfile,
portakal ağacının çiçeklenişinin hoş kokusuna,
ve sonra kavganın gereklerine.
Kırılgandır ülkemiz
ve çıplak uçlu bıçakların üzerinde
asılıdır inceden bayrağı.
* Şairin “Deniz ve Çanlar” adlı kitabından.
- Yorum yazmak için giriş yapın ya da kayıt olun