aydınlatan bir kitap: avuçlarımızdaki cennet - vedat kamer

Vedat Kamer tarafından Sa, 30/01/2007 - 11:57 tarihinde gönderildi

“İlk söz en zor sözdür” diye başlıyor Attilla Erdemli kitabının İlk Söz’ünde. Yine burada da sözün doğruluğunu ortaya koyuyor.
Avuçlarımdaki Cennet kitabı beş denemeden oluşuyor. Bu kitaptan düzyazılar beklemeyin. Karşınıza mısralar biçiminde yazılmış metinler çıkacak. Denemeler şiir değil ama bu şekilde düşünülmüş. “Anlatıda güzellik önemlidir” diyen Erdemli’nin asıl kaygısı bilgi’de.

Kitaptaki ilk denemenin adı “Kirlenmek”. Bugünü kurtarmaya çalışan politikaya; bilgi, kültür ve erdem ile gerçekleşmeyen devlete; sporda hileye, şikeye, dopinge; silahla sağlanan adalete; ün için yapılan sanata; aydınlatmayan, sorgulamayan felsefeye; aileye, çevreye; kısaca her pisliğe değinmiş Erdemli. Pislik her yere bulaşmış. Sustukça nasıl da pisliğe alet olduğumuzu haykırıyor ilerleyen sayfalar.
“Uygarlık pisliğe karşı yükselir” diyen Attilla Erdemli haklı olarak pisliğin bizim daha iyisini, daha yetkinini istememizi sağladığını anlatıyor. Pislikle bu kadar yoğrulmuş bu dünya ile savaşmadaki en büyük silahı işaret ediyor: Eleştiri.

“Sanı ile Bilgi Arasında” adlı ikinci deneme ise “Dünyada bilmek zorunda olan tek varlıktır İnsan” diye başlıyor ve “Bilgi olmadan İnsan olanaksızdır” sonucuna varıyor. Bu dünyada bilgi dediğimiz mükemmelliğe çoğu zaman ne kadar uzak olduğumuzun farkına vardıkça, eyleme dökemediğimiz bilginin söndüğünü gördükçe bilgiyi bulmak için ölçütlerimizi tekrar elden geçirmemiz gerektiğinin altını çiziyor Erdemli. Bu yaşama sorunu, sanı ile bilgi arasındaki varlığı bir anlamlandırma denemesi.

“Tarihli Yaşamak” imkânının başlangıcını “Neden?” sorusunda görüyor Attilla Erdemli; bunun olabilmesini ise dün–bugün–yarın bilincine bağlıyor. Sonsuza akan süreye eş kabul ediyor tarihi. Bu üçlünün bir araya gelmediği her an tarihli yaşamaktan ne kadar uzak kaldığımızı gözler önüne seriyor. Belki de kendisini anlayıp anlamadığımızı sormakta haklı…

Spor Felsefesi üzerine yaptığı çalışmalar ile adını duyurmuş Erdemli’nin dördüncü denemesi spor üzerine. Sporu günlük yaşamın üzerinde görüyor. Spor sözcüğünün tarihsel gelişiminden yola çıkarak “Spor nedir?” sorusuna cevap arıyor. Spor bir haktır İnsan için. Haklarımızdan nasıl da kolayca feragat ediyoruz…

Kitaba adını veren beşinci denemede, yaşatılmamış çocuklarla avucumuzdakilerin nasıl kayıp gittiğinden bahsediyor Erdemli. Her şeyi bir kuvve olarak insanın içinde görüyor, avuçlarımızdaki cenneti gösteriyor. Ona sahip çıkmak ancak kendisindeki insanı bulduracaktır kişiye.

Yazar İlk Söz’de bu kitabın ikinci baskısı yapılırsa birincisiyle aynı olmayacağına değiniyor; lakin isteği, okuyucunun da artık aynı olmaması, belki de onun da yazması olsa gerek. Bu kitaba kayıtsız kalamayacaksınız.