sayı: bir

"var" olan dergiler üstüne - kadir aydemir

Vedat Kamer tarafından Per, 14/09/2006 - 11:40 tarihinde gönderildi

Küçücük bir kan damlası düşünün bir mikroskobun lamında, tek gözünüzü kapayıp bakarsınız: binlerce renk, değişip duran küçük organizmalar. Her biri kendi içinde bir anlam taşır. Biri diğerine yapışıktır ve koptuğunda eski rengi değişir, başka bir şeye dönüşebilir, belki de yok olur, bilinmez!

yürüyüş - ulaş nikbay

Vedat Kamer tarafından Ct, 09/09/2006 - 13:31 tarihinde gönderildi

çığlıklara ulaşır sesim boş bir sokakta yankılanıp
seninle de dolaşmıştık bu sokağı
bir çocuk gülüşünün masumiyetiyle
hiç çekinmezdik o adımları atmaya
gizil bir paylaşımdan alırdık cesaretimizi
sokaklara çıkardık, sesimiz çığlıklara ulaşırdı
çoğalırdık…

aynı sokakta sensiz yürüdüm bu sefer
öyle çok oldum ki öyle çok!
bir çoğul yalnızlık yaşadım, paylaşamadım
senden uzakta, okyanusta bir kara parçasıydım
durmaksızın vurdu kıyılarıma hasretin
bu şehir yalımda bir damla su

ben senin duygularından biriyim - zafer yalçınpınar

Vedat Kamer tarafından Ct, 09/09/2006 - 13:26 tarihinde gönderildi

«Bir şeyler yapmak istediğini düşün. Her eylem dışarıdan gelen engellerle karşılaşabilir. Eğer sen bir eylemi gerçekleştirmek isterken bazı engellerle karşılaşırsan, o anda eylemi gerçekleştirmekte özgür olmadığını anlarsın. Böylece engellerle karşılaştığında ve özgür olmadığını hissettiğinde özgürlüğünün bilincine varmış olursun. Daha önce gerçekleştiremediğin eylemleri gerçekleştirmeye başladığında ise kendini özgür hissedersin.»

sanatı ve şiiri anlama yolunda sanatçı bakış - emrah altınok

Vedat Kamer tarafından Per, 07/09/2006 - 16:35 tarihinde gönderildi

Tüm sanat dallarını birbirinden ayıran çok önemli ayraçlar var. Bu anlamda şairi de diğer sanat dallarına kendisini adamış sanatçılardan ayıran bir çok yan olacaktır; fakat sanatçı kimliğine mutlaka eklemlenmesi gereken vasıfların tümü, benim görüşümce sadece şair için değil, tüm sanatçılar için geçerli olmalıdır.

kadın - gülfidan kement

Vedat Kamer tarafından Per, 07/09/2006 - 15:10 tarihinde gönderildi

Yaşlı bir kadın omzunda kalın şalıyla, sallanan sandalyesinde oturuyordu. Gözlerinin altındaki kırışıklıklar, ellerindeki siyah lekeler ona eskimişliğini acımasızca hatırlatıyordu.
Akşamdı, şehir yavaş yavaş boşalıyordu, koşuşturma ve telaş içinde insanlar evlerine dönüyordu. Gökyüzünde garip bir karartı oluşmuştu. «Yağmur mu yağacak?» diye düşündü. Çok sıkılıyor, sıkıntısını camdan dışarıyı izleyerek geçirmeye çalışıyordu.

dudakların titrek kanarya kanadı - fatih özcan

Vedat Kamer tarafından Per, 07/09/2006 - 15:03 tarihinde gönderildi

sevmek fiilinin birinci tekil
gözlerinin çoğul hali düştüğünde cümlelere
idam fermanımın yazıldığı bilinir
suskunluğumun daha da derinleştiği

öyle bir susuş ki bu
uzun soluklu yağmurlar sonrası
suskun fesleğenler ağlar
seni unuttuğunda bu sonbahar

dudakların titrek kanarya kanadı
gülüşün unutulmuş siyah beyaz fotoğraf
ben elinden oyuncağı alınmış beş yaşım
yürüyüşümde yenilginin izleri
dizlerimde son derman
içimde çiğiltili bir sonu özleyen
intikam

mümkün mü
yıldızları koynunda uyutan rüya

saçlarını sancıma sür - hamdi özyurt

Vedat Kamer tarafından Per, 07/09/2006 - 15:01 tarihinde gönderildi

yine güz, kahrolası yine güz
yapraklar yapraktan çok
     sallanan ellere benziyor
merhabasız elvedasız sallanan ellere

yaz gibi uzadıkça bacakları düşlerin
     kekeme bir mum fitilinden sarsılıyor
geri gelmez biliyorum, geçti gitti
anılar ırgatı bir hüzün kaldı geride
yıllar göldü ben fildim, içtim bitti

doğrultusu gammazlanmış
     bir çocuk eşkıyayım
eti sedef egzaması, saçları lastik kokusu
ve sen, karşı kaldırımda kanayan bir gül

çeviri şiir: anne rouse - nice damar

Vedat Kamer tarafından Per, 07/09/2006 - 14:06 tarihinde gönderildi

Şair, Washington D.C.›de, 1954’de doğmuş ve Virginia’da büyümüştür. Liseyi bitirdikten sonra, bir süre çalışmış, boyacılık ve evlere telefon kabloları döşeme gibi işler yapmıştır. Telefon işçiliğinden ötürü Virginia ve Kuzey Carolina’da çokça dolaşmıştır.