ça commence avec toi - gökçe polatoğlu

Vedat Kamer tarafından Per, 15/02/2007 - 00:14 tarihinde gönderildi

rakı eşliğinde.
müzik girer.
akordeon…

aklımdan geçenler. bir yerinden tuttum bu masalın. bırakasım yok. ve imkânsızlık beni o sahile götüren. orada oturacağım. kırmızıyla. masalları anlatacağım ona. sen hiç anlamayacaksın biliyorum. sular kesik. yalnız uyumayı sevmem. hayaletlerden korkarım çok. o dolabın üzerinde durup bana baktıklarını hatırlıyorum. hâlâ o dolabın üzerindeler biliyorum. yataklar değişti. evler değişti. geceler değişti. onlar hep oradalar.

merhaba. karabasanlardan bahsedip kimsenin canını sıkamam. saçlarım fönlü. gözlerimde sürmeler. en neşeli maskem var suratımda. o gelecek.

aslında sevişildiğini düşünmek de içimi acıtıyor bir yandan. o sahile gitmemiz lazımdı. ölümü vereceğim sana. bembeyaz ölümü. simsiyah lekelerin arasından akıtıp kanımı… sen beni okuma!

mum söndü. sen gelmedin hâlâ. oysa bütün büyüleri sana yapmıştım. o kadar açıktım ki. seninle hiçbir şeyin arasına girmedim. açık.

- yapamam.
- yapmalısın. ancak onu yiyip sıçtıktan sonra unutabilirsin. hadi ne olur uslu kız ol. bir kaşık annen için. bir kaşık baban için. ağzını aç. sen büyük bir kahramansın. yaptığın şeyi herkes yapamaz. evet. biliyorsun.
- sen beni niye uyarmadın.

fanny fink. mezarında rahat uyu.

bir kez olsun. son bir kez olsun âşık olmak istedim.
sesler! kulaklarım sağır oluyor!
keiner liebt mich – doris dörrie

aramamam lazım seni. aşkı dağıtmamam lazım. vücutlarımız bir ceset olacak. vücutlarımız bir ceset olacak! ölümü getireceğim sana. bileklerimden kanlar damlarken. en yakın arkadaşıma sarılacağım. bembeyaz tenimle. ölü bedenimi bırakacağım avuçlarına. ölümsüzlüğü bile yaşamış olan bedenimi.

sevişiliyor… beyaz ölüm! sen bunları okuma!

onlar bana bitkiler, zaman zaman da çiçeklerin taç yapraklarıyla dokundular…

önce o gece…
elimden düştü fincan yere. toprağın yedi kat dibine gömdüğüm ölüm, 25 parçaya ayrıldı. kollarım açık. bekliyorum. kafamın içerisinde tasnif ediyorum bildiklerimi-bilmediklerimi: doğum. biliyorum. aşk. biliyorum. gitmek. biliyorum. ellerin. bilmiyorum. sesin. bilmiyorum. çıkış. bilmiyorum. ölüm. biliyorum. gördüm. yıllar önce o fincanın içerisinde gördüm onu. incecik bir yaprak gibi titreyen ölümü gömmüştüm. çıktı yine, geldi buldu beni aşkla. köşeye sıkıştım.

onlar…
beklerler hep bizi… masa altlarında, kapı arkalarında. bütün iyi hisler ve kâbuslar bir arada. zamanını bilemezsin, baktığında bulamazsın, ellerinde tutamazsın. beklerler saklanıp… hobbitler gibi sessiz. bütün iyi ve kötü hayaller… mutlu hayaller kurarken suratlar değişiverir anlayamazsın. çünkü hepsinin geldiği yer aynı.
hepsi aynı deliğe saklandı.
yanlış bütün suratlar.

«Düşünde kendini bir kelebek olarak gören biri bir kez uyandıktan sonra, bir kelebek olmadığından ve artık düşünde, kendini bir insan olarak görmediğinden hiçbir zaman emin olamaz.»ölü kelebeklerin dansı – hüsnü arkan